Türk bankacılık sektörü ağırlıklı olarak bireysel bankacılık segmentiyle gelişimini sürdürmektedir.  Ülke demografik yapısı, günümüz tüketici trendleri ve gelişen ekonomik aktiviteler paralelinde bankacılık sektöründeki kariyer yolunun bireysel bankacılık ağırlıklı olduğunu gözlemliyoruz.  Bu nedenle sektörün yeni mezunlar için sunduğu birincil fırsat satış ve pazarlamadan geçmektedir.  Kariyerlerine bankalarda baslayan genç yeteneklerin, özellikle ilk yıllarında bireysel satış ve pazarlama fonksiyonlarında deneyimlenip kendilerini öncelikle müşteri, ürünler, ve değişken pazar dinamikleri üçgeninde geliştirmeleri beklenir.  Bu segment bankacılığın temel yapı taşı olarak algılanmaktadır.

Son 6 yıllık süre zarfında banka bilançolarındaki hazine gelirlerinin payını kaybetmesi ve finans sektörünün bu doğrultuda maruz kaldığı radikal değişiklikler hazine bonolarındaki oranların dramatik bir biçimde düşmesiyle birlikte hazine bankacılığına olan ilgiyi azaltmış ve bilançolardaki gelir payı %30 lara kadar düşmüştür.  Bu gelişmelere paralel şekilde, içinde bulunduğumuz dönemde tüm yerli ve yabancı bankalarda bireysel ve kobi bankacılığına olan bir yoğunlaşma söz konusu olmuş ve hazine bankacılığı haricindeki bankacılık segmentleri geliştirilmeye başlanmıştır.  Özellikle bireysel, ticari ve kurumsal satış ve pazarlama tarafının, sektördeki rekabetin de her geçen gün agresifleşmesiyle birlikte, oldukça zorlayıcı bir kariyer başlangıcı olduğunu açıkça söyleyebiliriz. Böylesine agresif ve satışa odaklı bir alanda kendilerini ispat edebilen azimli yeteneklerin akabinde ki tercihlerini kısmen daha da uzmanlaşma ıgereken bir alan olan Proje Finansmanı ve Yapılandırılmış Finansman alanlarına yönlendirdiklerini gözlüyoruz.

Proje Finansmanı tarafında Türkiye’de uzun zamandır akla ilk Enerji sektörü gelir. Öte yandan son yıllarda Ulaştırma alanında ki açıkların ön plana çıkmasıyla birlikte bu alanda ve endüstriyel sektörde önemli projeler çalışılıyor. Bu sektörlerin bir doyum noktasına ulaşmadığını düşündüğümüzde kariyer fırsatlarının halen geçerli olduğunu söylememiz mümkün.  Yapılandırılmış Finansman alanında ise uzun dönemli fonlamalara ve türev ürünlere olan talep sebebiyle bilhassa bu alanlarda ve risk yönetiminde uzmanlaşan çalışanların yönetici olarak tercih edildiklerini söyleyebiliriz. Su anda hemen hemen tüm bankalar bu alanlardaki ekiplerini güçlendirip, yeniden yapılandırıyor, hatta bu alanlarda yurt dışında çalışan Türk profesyonelleri transfer ediyorlar.

Bankacılık sektöründeki üst düzey yöneticilere baktığımızda en çok Endüstri Mühendisliği, ardından Makine ve İşletme Mühendisliği lisans eğitimlerini aldıklarını görüyoruz. Bankaların Direktör seviyesindeki yöneticilerinin aylık ortalama 15-20 bin net kazançları olduğunu göz önünde bulundurursak, bu alanda kariyer yapmak isteyen gençlere kendilerini satış ve pazarlama alanlarında geliştirmelerini veya sektör spesifik proje finansmanı alanında uzmanlaşmalarını tavsiye ederiz.